hayal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hayal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Nisan 2013 Cuma

Du Bakalım



Şimdi şöyle oluyor; sen kendini “biri” sanıyorsun ve de akıllı. Kül yutmaz, adil,cesur, agresif. Lider ve entelektüel; duyarlı ve empatik. Hayal dünyasını, gündelik yaşama rağmen koruyabilen.. Neyse işte.. Sonra bir şey oluyor; sen kendini “minnacık” hissediyorsun ve aptal. Kandırılmışlık hissiyle debeleniyorsun. Haksızlığa uğramış ve işe yaramazsın o an. Tabi bildiğin her şey anlamını yitiriyor. Adalet ve aidiyet, kitap ismini çağrıştırıyor sadece. Etrafta dolaşan kocaman bir soru işareti oluyorsun. Arada ünlemleşmeye yeltensen de sesin çıkmıyor. Kolay değil küüüt diye her şeyin ters yüz olması. Sonra yine bir şey oluyor. Sen kendini “biri” sanmak istiyorsun, ama dilin yandığı için “du bakalım, hemen havaya girmiyim “ diyorsun. 

Bildiklerini tekrar gözden geçiriyorsun. Cesaretin “körlemesine dalış”tan daha farklı bir anlamı olduğunu, adaletin iki taraflı bir madalyon olduğunu, kül yutabileceğini hatta kül kusabileceğini falan anlıyorsun. Aptallık ile akıllılığın oranları değişse bile, her bünyede mevcut olabileceğini kabulleniyorsun. Duyarlı olmanın ve empati kurmanın insanoğlu ile ilişkilerin her aşamasında işe yaramayacağını da kavrıyorsun haliyle. Hayal dünyanı korumaya devam edebildiysen bu evrilmeler esnasında, şanslı oluyorsun. Çünkü “gerçekte olduğun kişi”ye ulaşma yolundaki tohumların muhafaza edildiği yer orada.
 
Şimdi, bu yazıya bir son gerek, ama son yok. Zira hayat hala devam ediyor ve evrilmelerin ne zaman nerede seni bulacağını bilmiyorsun. Evet.